Benim yaşım kurtarmıyor ama 70’li yılları yaşayanlar bilirler: Izzet Altınmeşe diye bir sanatçı vardı. Sesi ve sözleriyle insanları mest ederdi. Şimdi kaç kişi tanır, sever bilmem. Ama döneminin adamı olmuş bir sanatçıdır kendileri.
Bir çok meslekte dönemini iyi değerlendirmiş ama sonraları unutulmuş “döneminin adamı” olmuş çok kişi sayabilirim size. Peki bu iyi bir şey mi ? Yani bir dönemde yıldız olmak mı yoksa Sezen Aksu gibi yıllara meydan okurcasına sevilmek mi daha doğru ?
Burada bahsetmek ve değerlendirmek istediğim konu aslında bu “Piyasa adamı olmak ne kadar mantıklı?”
Teknoloji, özellikle yazılım dünyası çok hızlı kabuk değiştiriyor. Bugün popüler olan bir yazılım dili 3-5 yıl sonra silinmeye başlayabiliyor. En son örneği de IOS programlamada kullanılan Objective C yerini Swing ‘e bırakmış olması.
Bunu lise yıllarından beri piyasanın içinde olan biri olarak çok iyi gözlemlediğimi düşünüyorum. Lise yıllarımda bize “Turbo Pascal 6.0” in çok iyi bir dil olduğu, bir çok yerde kullanıldığı anlatılırdı. Sonra “Visual Basic 6.0” ‘ın çok iyi olduğu, görsel olduğu için piyasaya hakım olacağı söylenirdi. Nitekim oldu da. Zamanının virüsleri Pascal ‘la tanıdım, marketlerde kullanılan fiş programları bununla yazılırdı; Masaüstü programlarını da VB 6.0 ile geliştirdim. Ciddi anlamda bir potansiyeli vardı. O zamanlar bu dili bilmek iyi bir iş sahibi olmakla eş değerdi.
Peki şimdi ne oldu ? Şuanda piyasada iş yapan çoğu kişi Turbo Pascal ‘ı bilmez bile. Çünkü daha güçlü diller çıktı. Hal böyle iken “bir programlama dilini çok iyi biliyor olmak mi mantıklı yoksa her dili azda olsa bilip işe göre yoğunlaşmak mı mantıklı ?” diye bir soru daha geliyor aklıma.
Bugüne kadar çevreme ve kendime şunu söylemişimdir “Piyasa adamı olma/olmayın”. Bu durumda piyasa adamını tanımlamak gerekir. Bence piyasa adamı demek: iş imkanlarını, aranan nitelikleri takip edip ona göre o dile yoğunlaşan adam demektir. Başka bir tabirle: fanatik derecesinde bir dile bağlı kalıp sadece onu öğrenen adamdır.
Ne kadar katılırsınız bilmem. Benim tanımım budur. Profesyonel insanlar her şarta uyum sağlayabilmelidir. Fanatik olmadan, her dilin özelliğini bilmelidir. Bir dile bağımlı kalınırsa yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi kendini 3-5 yılda silinip gider.
Sevdiğim bir söz vardır: “İki yılda bir yeni bir programlama dili öğrenecek cesaretiniz yoksa sizden yazılımcı olmaz” diyordu. Ne kadar da güzel bir söz. Anlatmak istediğimde tam olarak bu aslında.